Fizyokrasi ve Doğa Bilimlerinin Kesişimi: Doğal Düzenin Ekonomiye Yansıması


DOI:
https://doi.org/10.5281/zenodo.14823834Keywords:
Doğal Bilimler, Fizyokrasi, Ekonomi, Fizik, TarımAbstract
18. yüzyılda, fizyokrasi adı verilen bir ekonomik teori ortaya çıktı. Fizyokrasi, tarımın ve doğa yasalarının, ulusların zenginliği ve refahını şekillendirmedeki önceliğini vurgulayan bir düşünce sistemiydi. François Quesnay gibi düşünürler tarafından geliştirilen bu teori, ekonominin işleyişini doğal ilkelere dayandırmayı amaçlamış ve doğanın, denge ve düzeni sağlamak için evrensel yasalarla işlediği inancından ilham almıştır. Fizyokrasi’nin bu yaklaşımı, Aydınlanma dönemi boyunca doğal bilimlerin özellikle fiziğin- dünyayı doğal yasalarla işleyen bir sistem olarak anlamaya yönelik temelini attığı entelektüel bir eğilimle paralellik göstermektedir. Fizyokrasi ve doğal bilimler, farklı alanlarda yoğunlaşıyor olsalar da, her ikisi de aynı dünya görüşüne sahiptir: doğal düzenin içsel olarak var olduğu ve kendi kendini düzenleyen bir anlayış. Fizyokraside temel düşünce, ekonominin doğa gibi bir dizi doğal yasa tarafından yönetildiğiydi. Fizyokratlar, yalnızca tarımın gerçek anlamda zenginlik ürettiğini savunmuş, diğer sektörler—sanayi ve ticaret gibi—yalnızca "steril" olarak görülmüştür; bu, yeni değer yaratmadıkları, bunun yerine mevcut değeri yeniden dağıttıkları anlamına geliyordu. Nasıl ki doğal bilimler, fiziksel sistemlerdeki enerji, madde ve kuvvetlerin dengesini gözlemlerken, fizyokratlar da ekonomiyi, toprak verimliliği, arz ve talep güçleri ile insanların doğal emekleri tarafından yönetilen organik bir sistem olarak görmüşlerdir. Fizyokrasinin temel ilkelerinden biri, ekonominin kendi haline bırakıldığında, tıpkı bilim insanları tarafından incelenen doğal sistemler gibi, optimal bir dengeye ulaşacağıdır. Fiziğin alanında, Newton’un hareket yasaları veya termodinamik yasaları gibi yasalar, kuvvetlerin nasıl etkileşime girdiğini ve tahmin edilebilir sonuçlara nasıl yol açtığını açıklar. Benzer şekilde, fizyokratlar, hükümetin gereksiz müdahalelerden kaçındığında (bu ilke "laissez-faire" olarak bilinir), ekonominin doğal olarak kendini düzenleyeceğine ve refahı sağlayacağına inanırlardı.
Downloads
References
Neşe Erim, İktisadi Düşünce Tarihi, Ankara: Palme Yayıncılık, 2007, s. 16-19.
Denis, Henri. Ekonomik Doktrinler Tarihi 1. çev. Attila Tokatlı, İstanbul: Sosyal Yayınlar, 1973.
Erim, Neşe. İktisadi Düşünce Tarihi. Ankara: Palme Yayıncılık, 2007.
Fusfeld, Daniel R. Çağdaş İktisadi Düşüncenin Gelişimi. çev.Orhan Sezgin, İstanbul:Nihad Sayar Yayın ve Yardım Vakfı, 1988.
Galbraith, John Kenneth. İktisat Tarihi. çev.Müfit Günay, Ankara: Dost Kitabevi, 2004.
Hunt, E. K. İktisadi Düşünce Tarihi. çev. Müfit Günay, Ankara: Dost Yayınevi, 2005.
Kazgan, Gülten. İktisadi Düşünce veya Politik İktisadın Evrimi. Ankara: Remzi Kitabevi, 1980.
Özgüven, Ali. İktisadi Düşünceler-Doktrinler ve Teoriler. İstanbul: Filiz Kitabevi, 1992.
Savaş, Vural. İktisadın Tarihi. Ankara: Siyasal Kitabevi, 2000.
Turanlı, Rona. İktisadi Düşünce Tarihi. İstanbul: Bilim Teknik Yayınevi, 1994.
Ulutan, Burhan. İktisadi Doktrinler Tarihi. İstanbul: Ötüken Yayınları, 1978.
Yalçın, Aydın. İktisadi Doktrinler ve Sistemler Tarihi. Ankara:Ayyıldız Matbaası, 1976.
Zeytinoğlu, Erol. Ekonomik Doktrinler ve Ekonomik Sistemler. İstanbul:Mim Matbaacılık, 1992.